TEKİN TEMEL…
M.Sadık Aslankara
(26.12.2024 YAZISIDIR.)
İlki, Mehmet Ölçek’in (27 Mart 2021) yitimine değindiğim yazıydı.
DE-Tİ’deki ilk yitik, diyeyim.
Bu yıl buna Tekin Temel eklendi.
Bilenlere değil bu satırlar, bilmeyenlere, biraz da belge olarak yerini bulabilsin diye kaleme alıyorum yazıyı.
Tiyatromuzun çok parlak bir oyuncusuyken erkence yitiriverdiğimiz Tekin Temel (24 Haziran 1968-23 Ekim 2024), çok genç bir yaşta aramızdan ayrıldı ne yazık ki. Pek çoğunuz onu televizyonlarda diziler ya da filmlerdeki başarılı oyunculuğuyla anımsıyor olabilir, kaçınız sahnede izlemiştir bilemem.
Pek çoğunuz sahnede izlememiştir sanıyorum onu, yine pek çoğunuzun, hatta neredeyse tamamınızın onun bir DE-Tİ oyuncusu olduğunu da bilmediğiniz gerçeğine benzer biçimde.
Akhisar doğumluydu ya, Turgutlu’dan gelir, Denizli’deki birkaç günlük konukluğun ardından yine dönerdi. Anımsadığım kadarıyla orada ablasıyla eniştesinin evinde konuk olarak kalıyordu.
Bir tiyatro tutkunuydu, aşkla bağlıydı sahneye. Onun yirmi yaşında bir delikanlı olarak her hafta belli günlerde Turgutlu’dan Denizli’ye gelmesi, birkaç gün kalıp Turgutlu’ya dönmesi, üstelik böylesi çevre değişiklikleriyle, ekonomik vb. sıkıntılarla örülü bir yaşamın, o yaşta sineye çekilmesi kolay mı?
Bir de bu gerçekliği cıva delikanlı Tekin açısından düşünün hele,
1988-89 mevsimiydi. Liseyi bitirmişti de sınavlara girecek üniversiteye yerleşecekti. Elbet hedefi tiyatroydu.
Belgelerimden yoklayıp denetlemeden yazıyorum bu metni.
Sabahattin Kudret Aksal’ın Kahvede Şenlik Var adlı oyununa çalışıyorduk birlikte. Öteki iki oyuncu ilk kez sahneye çıkacaktı. Oysa Tekin, daha önce kendi lisesinde sahneye çıkmış, Denizli’yi de DE-Tİ’nin düzenlediği Amatör Tiyatrolar Şenliğiyle tanımış, şenlikte sergiledikleri oyunla dikkati çekmiş, sevilmişti. Tanışlığımız da böyle başlamıştı zaten.
Ama dedim ya, tiyatro aşkı olan bir çocuktu. Onca sıkıntıyı göğüsledi, nefis bir garson yorumuyla oyuna taze, duru bir hava kattı.
Ertesi yıl bakan Namık Kemal Zeybek tarafından düzenlenen I.Ulusal Tiyatro Kurultayında Sabahattin Kudret Aksal’la ayaküzeri söyleşmiş, ona oyunumuzu anlatırken Tekin’den de söz etmiştim.
Üniversite sınavı sonrası Dokuz Eylül’ü kazandı, Özdemir Nutku’nun öğrencisi oldu.
Çok iyi bir oyuncuyu yitirdik, sahne için yaratıldığını ele veren yanıyla hamurlaşmış rol insanıydı.
Ne kadar da erken gittin Tekin, inanılır gibi değil.
Nice deneyimlerle kim bilir nerelere yuva kurup oyunculuğunu sınayacak, hayranlık duygusuyla nice gencin ruhunu çelip onlarda bir rol modeli halinde şavkıyacaktın hep.
Yok, bunu saymıyorum.
Sahnedeki varlığınla hâlâ hakkını veriyorsun tiyatronun.
Sen tiyatrosun be Tekin Temel!