CEMRE, AŞK, ÖYKÜ…
M.Sadık Aslankara
14 Şubat yalnız Sevgililer Günü değil, uluslararası PEN tarafından tüm üye ülke PEN’lerinin katılımıyla kutlanan Dünya Öykü Günü aynı zamanda.
Yeryüzünde herkesin yaşadığı, yaşamakta olduğu, yaşamı süresince çeşitli dolantılar eşliğinde yaşayacağı nice aşk hikâyesi olacak kim bilir. Ama insanoğlu, yaşamını sürüklerken aşk kadar öyle çok konuda o kadar hikâye toplar ki, topladığı bu hikâyeler, ancak yazıldığında gerçeklik kazanır, yazılmayan hikâye, gerçeklik bağlamında bizim için asla bir anlama kavuşamaz. Nuh, Gılgameş, Binbir Gece, Dede Korkut, Dekameron vb. hikâyeleri, yazıldığı için, birer öykü halinde yaşamımıza katıldığı için birer gerçeklik olarak bizimle birlikte varlıklarını da sürdürüyor.
Günümüzde her insan, böyle hikâyeler taşıyor, ama biz, bunların öykü olarak yazılanlarını biliyoruz yalnızca. Yazılmayan, öyküleşmeyen hikâyeler, birer gerçeklik olarak bizim dışımızda kalıyor hep.
Yaşam döngüsü dediğimiz doğum-düğün-ölüm üçgeni, her seferinde bu yönde yeni enerji üretmemiz için bize katkı sağlıyor.
Biz bu enerjiyi doğanın döngüsüyle buluşturup, diyalektik bütünlük ve girişme içinde ileriye, daha ileriye taşıyoruz.
Nitekim kuzey yarımküresinde 20 Şubatta ilk cemre havaya düşüyor, tüm canlı dünyasında bir kabarma, çağıldama, kan şoruldamasıyla patlama yaşanıyor derken ardı sıra öteki cemreler de düşüyor mu peş peşe birer hafta arayla, havadan sonra suya, toprağa.
Bizdeki cemreler aşktan öyküye düşüyor işte sağanak halinde.
Sitemizdeki Öykü Kürsüsü, ürettiği yüksek enerjiyle ciddi bir öykü sinerjisi süreci de yaşatıyor yazarlara. Öykü yazarlarıyla yaşanan bu kol kolalık, bir öykü kermesi yaşanmasının önünü açıyor.
Sitemizde yayımlanan otuzu aşkın öykü, bunlar için kaleme alınmış değerlendirme yazıları, bu kermesi panayıra, sonrasında öykü şenliğine dönüştürmekte gecikmiyor. Herkes kendi yaratıcılığı içinde öykü değişimi yaşayabiliyor sonuna kadar. Ya da bir öykü mübadelesi bu yaşanan.
Bu yıl Karşıyaka Belediyesi tarafından düzenlenen, “Kent Öyküsünü, Sahne Kentini Arıyor” başlığı altında düzenlenen “Öykü ve Oyun Yarışması”nda öykü dalı seçiciler kurulu üyelerinden biri de benim. Dünya Öykü Gününe gelen şu günlerde yarışmaya katılan bu öyküleri okumuş, değerlendirmemi yapıp belediye Kültür ve Sosyal İşler Müdürlüğüne iletmiş olacağım. Elbet yarışmalar da birer öykü türbini olarak alınabilir. Hele böyle 14 Şubatlarda, aşklar, cemreler, öyküler üzerimize yağarken.
Cemreniz, aşkınız, öykünüz bol olsun!