ÖYKÜ ÇİLİNGİRİ; Tahir M.Ceylan; Travmadan Öykü Çıkarmak

Tahir Musa Ceylan;
“Travmadan Öykü Çıkarmak”

Yazar, psikiyatr Tahir Musa Ceylan, yayın yaşamı sürerken, Cumhuriyet Bilim Teknik’te “Aylak Bilgi” başlıklı köşesinde yazardı. Aşağıdaki bölümler, bu köşede yer alan “Travmadan Öykü Çıkarmak” adlı yazısından alıntılanmıştır…

 

“Dünya hiçbir şey olmamış gibi döner, yaşam umarsız devam eder; ne kadar acıdır. Sonra sen de dünyaya bir yerinden kendi travmanla katılırsın. Travman olmadan artık sen eksiksindir, gittiğin yere onu da götürürsün ve ilk laf açıldığında fırsat çıksa da anlatsam diye bakarsın.”

“Sonra bu bir masal olur… (…) Masalın uysal ve kendinin yapar seni. Bir masalı ve bir hastalığı olan herkes iyidir, hem de çok iyidir. Çünkü masallar hoşgörülü, hastalıklar vazgeçici yapar hepimizi.”

“O günden sonra başkalarının öyküsü can sıkıcı gelmez bize. Kendimizi vererek dinleriz ve başka öykülerin de aslında ne kadar içli ve ne kadar dinlenmeye değer olduklarını fark ederiz. ”

“Öykü yazmak, yalan da olsa yazdığın öyküye inanmak lazımdır. Öyküleri yalan olanlar, travmalarından kaçmış olanlardır. Travmayı kaldıramayacağına inanırsan ondan kaçarsın. O yüzden onlar kendi öyküleri olsun istediklerinde, bir yalanı öykülendirirler ve bir yalan başkasına değil, kendine söylendiğinde asla ahlaki bir zafiyet taşımaz.”

Yalnız insanlar değil, toplumlar da travmadan öykü, destan hatta türkü çıkartır. ‘Onbeşliler gidiyor kızların gözü yaşlı’ ya da ‘Burası Muş’tur, yolu yokuştur, giden gelmiyor acep ne iştir’ derken, içimizde, savaşın hangi katlanılmaz kayıplarının üstesinden gelmeye çalışmak vardır kim bilir? Öykü yazmak, masal anlatmak ve türkü çığırmak bir kabul etme ve bazen de yenilgiyi, ağlayarak yenme şeklidir. İnsan yenilgileriyle yüzleşmeli, yenilgilerine ağlamalıdır. Ancak kendi ağlamasını gören, kendini sevebilir çünkü.

 

Yazar, psikiyatr Tahir Musa Ceylan’ın, Cumhuriyet Bilim Teknik dergisinin 2 Şubat 2003 tarihli 828. sayısında yer alan “Travmadan Öykü Çıkarmak” başlıklı yazısı, yazarıyla Cumhuriyet’in hoşgörüsüne sığınılarak aktarılmıştır. Yazının bütününe anılan yayından ulaşabilir, yazarın, aynı adı taşıyan Aylak Bilgi adlı kitabından da yararlanılabilir. (Bileşim Yayınları, 2004)