Kitap Ağırlığınca Altın Değil Zaman İster
Murat Yalçın
(9.5.2019 YAZISIDIR.)
“Kimi yazılar içtendir, üslupludur ama herhangi konuyu işleyip geliştirmez, bir sonuca varmaz. Kimi yazılar iri yargılarla doludur ama dili derme çatmadır. ‘Türkçesi hak getire’ dersiniz. Kimi yazılar başlı başına bir entelektüel şatafattır, kavram çöplüğüne düşmüşçesine gözlerinizi sımsıkı yumup oradan uzaklaşmak istersiniz. Kimi yazılar ilginç konularıyla, açtıkları bahislerle iştahlandırır ama yazar diye neredeyse okumasız-yazmasız birini bulursunuz karşınızda.
“Bu yazıyı kim okur, yayıncı olarak en sık sorduğumuz sorulardandır. Söz gelimi bir dergi editörü hem kendi adına hem dergi okuru adına okur. Yayımlamak her şeyden önce gerekçelendirme işidir, o yüzden ‘ben işim gereği okudum okumasına da gerçekten okunabilir bir yazı mı bu’ sorusuna kesin, geçerli bir yanıt arar.”
“Elbette bin bir çeşit yazarı bin bir çeşit okurla buluşturmanın bin bir çeşit de yolu vardır, yayıncı bu yolların yolcusudur.”
“Yenilerde okumayı sağda solda pinekleyen işsiz-güçsüzlerin meşgalesi sayanlar, okumanın güç bir iş olduğunu bilmeyenlerdir.”
“Kitap ağırlığınca altın değil ama sayfasınca zaman ister, okumaya ayrılan zamanın pahası ağırdır.”
(Yukarıdaki alıntı, Murat Yalçın’ın Kitap-lık dergisinin Temmuz Ağustos 2018 tarihli 198. sayısından alınmış, yazar Murat Yalçın’la Kitap-lık dergisinin hoşgörüsüne sığınılarak aktarılmıştır.)