ÖYKÜ ÇİLİNGİRİ: Hamdi Koç’un Romandaki “Hikâye”Si…

Hamdi Koç, romanlarıyla yaygın okura sahip bir yazar. Son romanı Yalnız Kaldınız, Peyami Bey’de Koç’un kendisinden dönüştürerek yarattığı anlatıcı yazar karakteri, sıklıkla “hikâye” konusuna giriyor. Ancak yazarın “hikâye” derken, bunu daha çok tahkiye anlamında kullandığı açık. Yine de aşağıdaki metinde yer alan “hikâye” yerine, “öykü” sözcüğünü getirdiğinizde, bunların öykü sanatına yönelik ciddi anlamda bir çilingirlik yapabileceği de görülüyor…

 

“Dünyada aşkla uyku arasında en az onlar kadar güzel bir hal varsa o da hikâyedir.” (s.73)

“Yeteneği yoktu ama tutkusu vardı. …Tutkusunda direniyordu. Bulduğu her boşlukta yazmaya oturuyordu. Güzel cümleler kuruyordu ama arka arkaya iki cümle kuramıyordu. O yüzden hep yeni bir hikâyeye başlıyordu.” (s.138) “Her hikâyenin yazılabileceği sayısız şekil vardır ama inandırıcı olan herhangi bir hikâyeyi dinlenir bir hikâye yapmaya yeter.” (s.140) “Bazen hikâye son kelimesine kadar yazılmadan bitmiyor.” (s.143)

“Hikâyenin bir yerine gelip de hikâyeyi yanlış kurduğunu fark edince ne yaparsın? Döner, baştan başlarsın.” (s150) “Hikâyemin yalnız bitmesini istiyorum.” “Biterken insana iyi duygular hissettiren hikâyeler vardır.  Hikâyelerin çoğu ve herhalde en sevilenleri o tür hikâyelerdir.” “Bazen bir hikâyeyi, baktın yanlış kurmuşsun, dönüp baştan yazmazsın, bırakır, kapağını kapatır, çeker gidersin.” (s.222)

“Hiçbirimiz hayatı rüyaları anlayabildiğimizden daha fazla anlamadık. Bir rüyayı diğerine bağlayamadık. Ama hepsini yaşadık. Parça parça geldiler ve geldikleri gibi kabul ettik.” (s.209) “İnsanın kavrayamadığı ve iyi ya da kötü edebiyata ne kadar konu ederse etsin kavramak istemediği tek şey kötülüktür. Sen gidip bunları anlattığın zaman sana kimse inanmayacak. O yüzden kimseye anlatma. Ama yaz. (…) İleride birileri mutlaka bir sahafta bir nüsha bulur, merak eder, karıştırır ve acılı bir insanın ifadesinden sual etmeyecek kadar nazik bir insan çıkar ve sonuna kadar okur, bitirir, üzerinde düşünceye dalar. Ve belki bir şey öğrenir, ezelden beri açıklayamadığı bir gizli rüyasıyla tesadüfi bir yakınlık olduğunu sezince. Sonra saklanacak bir kitap olur.” (s.170)

 

Yukarıdaki alıntılar, Hamdi Koç’un Yalnız Kaldınız, Peyami Bey (Can Yayınları, 2017) adlı romanından, yazarının hoşgörüsüne sığınılarak aktarılmıştır.