M.S.Aslankara; YÜZYILIN TİYATROSU İÇİN NOTLAR…

 

Denizli, 28.12.1999

Sayın Mustafa Demirkanlı,

 

Yönelttiğiniz yedi sorudan ikisi dışındakilerin yanıtlarını aşağıda sunuyorum. “100 Yılın Kadın Oyuncusu” ve “100 Yılın Erkek Oyuncusu” sormacasını yanıtlamayı ise doğru bulmuyorum. Yalnız kendim için değil, bu sormacaya yanıt verecek kişiler için de bunun yanlışlık taşıyacağını düşünüyorum. Çünkü, bunu yanıtlamak, yüzyılın tüm oyuncularını sahne üzerinde tanıyor ve biliyor olmayı gerektirmese de, çeşitli dönemlerin oyunculuklarıyla ilgili süzülmüş bir bilgi sahibi olmayı ve bu bilgilerin eşitlenmesini zorunlu kılıyor yine de. Nesnel bir ölçütle eşitlemeden, yüzyılın oyuncularını aynı bir bakışla değerlendirebilmenin olanağı var mı sizce?

Geriye kalan beş sorunuza verdiğim yanıtı, gerekçeleriyle birlikte aşağıda bulacaksınız.

Size ve Tiyatro Tiyatro çalışanlarına en içten sevgilerimi iletiyor; yeni yılda sağlık, mutluluk ve başarı dileklerimi iletiyorum.

 

M.Sadık Aslankara

 


 

100 Yılın Tiyatro İnsanı:

Türk tiyatrosunda yarattığı devrim, bu devrimin süreğenliği için gösterdiği direnç, kararlılık, özveri nedeniyle Muhsin Ertuğrul’un “100 Yılın Tiyatro İnsanı” olduğunu düşünüyorum..

 

100 Yılın Oyunu:

Türk tiyatrosunun son kırk yılına vurduğu damgayla, bu dönem boyunca gerek içeriksel tutarlılık ve doğruluk, gerekse estetik öncülük ve eskimezlik nedeniyle Sermet Çağan‘ın Ayak Bacak Fabrikası‘nın “100 Yılın Oyunu” olduğunu düşünüyorum.

 

100 Yılın Oyun Yazarı:

Türk tiyatrosunun son elli yılı içinde, oyun yazarlığında farklı yönsemeler sergilese de, bütün bu dönemlerinde Türk seyircisini topluca kuşatmada olağanüstü başarı gösteren, Türk seyircisiyle Türk tiyatrosunun kaynaşmasında etkin rol üstlenen Haldun Taner‘in “100 Yılın Oyun Yazarı” olduğunu düşünüyorum.

 

100 Yılın Tiyatro Olayı:

Türk tiyatrosunun, “yurttaş tiyatrosu”na doğru evrilmesinde ve bu doğrultuda tiyatro sanatının kitleselleşmesinde çok büyük işlevler yerine getirmiş olan Halkevleri‘nin ve buralarda yapılan tüm tiyatro çalışmalarının, topluca “100 Yılın Tiyatro Olayı” olduğunu düşünüyorum.

 

100 Yılın Yaşayan 10 Tiyatro İnsanı:

Yüzyılın yaşayan tiyatro insanlarını, çeşitli alan taraması yaparak ve 10 sayısına bağlı kalmaksızın düşündüm. Değerlendirmemi aşağıda sunuyorum:

º İlerlemiş yaşında, tiyatro sanatına dönük tutkusunu hâlâ sürdürdüğü ve kendisinden sonra gelenlere örnek olduğu için Necdet Mahfi Ayral‘ın; ilk kez bir özel tiyatro mülkiyetinin oluşumu doğrultusunda büyük çabalar harcadığı ve bağlı olduğu tiyatro anlayışının ödünsüz virtüözü olduğu için Yıldız Kenter‘in; gerek oyunculukları, gerekse kişilikleriyle “Cumhuriyet kadını” imgesini somutlaştırdıkları için Macide Tanır ile Nedret Güvenç‘in;

º Tiyatro bilimciliğinde, yönetmenlikte, yazarlıkta, düşünürlükte sanatsal heyecanını yitirmediği ve emekli olduktan sonra da tiyatro sanatına eylemli katkısını sürdürdüğü için Özdemir Nutku‘nun; içinde işkence de bulunan türlü sıkıntılara göğüs gererek tüm yaşantısı boyunca, tiyatro sanatının gönülden ve erden yolcusu olduğu için Yılmaz Onay’ın; çevirileriyle, örnek aydın kimliğiyle tiyatromuza ışık tuttuğu için Ahmet Cemal‘in; bilimsel kararlılığını sanatsal tutarlılıkla harmanlayarak sanatçı adayları için örnek oluşturan Ahmet Levendoğlu‘nun;

º Konservatuvar dışında kalan öteki yüksekokulların oyunculuk mezunlarının da işlendirilmesi olanağını yaratarak Devlet Tiyatroları’nın oyunculuk biçemlerinin zenginleşmesine aracılık yaptığı ve artık oyun yazmadığı halde Türk tiyatrosu dağarına klasikleşmiş oyunlar bıraktığı için Turgut Özakman‘ın; Türk tiyatro yazınının zenginleşip çeşitlenmesine katkıda bulunma doğrultusunda içten çabalar gösterdiği ve özveride bulunduğu için T.Yılmaz Öğüt‘ün; 1990’lar boyunca bir tiyatro dergisini var etmek ve sürdürmek doğrultusunda büyük çabalar harcadığı için Mustafa Demirkanlı‘nın; yıllardır büyük bir düzenlilik içinde Mimesis‘i çıkarıp yayımladıkları için ilgili BÜO grubunun;

º Sahne plastiğine yönelik yeni açılımları ve bu doğrultudaki ufuk açıcı katkıları için Yücel Erten‘in; amatör ve deneysel tiyatroya karşı gösterdikleri içtenlikli tutumları ve bu nitelikteki çalışmalarda sergiledikleri özverili katkıları için Haluk Şevket Ataseven‘in, Ayla Algan‘ın; Türk oyun yazarlığında yeniden heyecan yarattığı için Memet Baydur‘un;

º Türk çocuk tiyatrosunun kuruluşunda değerli katkıları bulunduğu için Mümtaz Zeki Taşkın‘ın; Türk çocuk tiyatrosunun çağdaşlaşmasında öncü adımları için Ümit Denizer‘in;

º Ankara Sanat Tiyatrosu‘nun yeniden yükselebilmesi yönünde yoğun emekli çabaları için Altan Erkekli‘nin ve tek başına kalsa da yapageldiği tiyatroyu sürdürmedeki kararlılığı için Genco Erkal‘ın; 1980 sonrasında Türk tiyatrosuna yönelik katkılarını kararlılıkla sürdürdüğü için Hadi Çaman‘ın;

º Türk tiyatrosunun, yeniden kitlelerle buluşmasını sağladıkları, böylelikle tiyatronun toplumsal konumunun korunmasında bir işlevi yerine getirdikleri için Ferhan Şensoy‘un, Oya Başar-Levent Kırca‘nın, Demet Akbağ-Yılmaz Erdoğan‘ın;

º Anadolu’da tiyatro yapılabileceğini göstermek yönünde eylemli adım attıkları için Suna Pekuysal‘ın, Ergun Köknar‘ın ve Ordu Belediyesi Karadeniz Tiyatrosu‘nun 35 yılı boyunca tiyatro yapmayı sürdürdükleri için Gülçin-Aydın Üstüntaş‘ın;

Türk Tiyatrosu’nun sekiz ayrı alanında “altın” değerinde insanlar olarak onurlandırılıp ödüllendirilmesi gerektiğini düşünüyorum.