BANA GELEN MEKTUPLAR: M.Bülent Bingöl

29.01.2013

Merhaba,

İki saat düşündüm, size nasıl hitap edeyim diye. Biraz heyecanlıyım. ‘Hitap’ mı ‘hitab’ mı doğru? Erindim sözlüğe gitmeye. İçimden mırıldanıp durdum.

Ağbi demek istiyorum.

Sevgili Ağbiciğim;

Uzun yıllardır yazıyorum. Kısa öykü ve oyun. Özellikle çocuk oyunları. Öykülerim Varlık (Yeni imzalar), Damar, Eli, İLE, Lacivert ve şimdi anımsamadığım çeşitli dergilerde yayınlandı.

Varlık-Fesleğenin Sırrı; İLE-Kemancı, Disk-İşçi Öyküleri Seçkisi-Lostradamus.

Bir çok ‘yeni imza’ bölümüne de yazdım doğal olarak. Genelde “bir eksiklik var” dediler ama ne olduğunu söylemediler. Kimileyin; ‘ulan böyle de yazılır mı?’ ‘iki yaşlı homo’nun burada ne işi var?’ ‘Normal iki yaşlının, cinsel tercihlerin çok olduğu hamamda ne işleri var?’ türünde canımı sıkan öyküye değil bana getirilen eleştiriler oldu.

Dünyanın Öyküsü, Şubat/Mart 2012’deki yazınızı okuduğumda (Sabahları işe giderken dergileri gözden geçiriyorum) dipnotunuzu okudum. Daha önce dikkat etmemişim.

Bu vesile ile öykülerimin bir kısmını göndereyim dedim. Zaman ayırıp düşüncelerinizi iletirseniz sevinirim. Rehberliğinize şimdiden teşekkür ederim.

Uzun süredir mektup da yazmamıştım. Kalemin hışırtısını bile unutmuşum.

Edebiyat dergileri, biraz, ‘mizahi’ yaklaşımdan hoşlanmıyorlar galiba. Ya da ciddiye almıyorlar. ‘Acıyı bal eylemek’ hep insanımıza düşüyor, yoksul olanlara, ama komik olanın iğnesi da anımsatıcı olur herhalde.

Çiğköfte zincirleri yayılırke, önlerinde, açılışlarda 20 liraya palyaço oynatıyorlar.

Şimdilik hoşçakalın. Sevgiler.

 

M.Bülent Bingöl