YARATICI YAZARLIK: Yazarlığa Niyet Okurluğa Kısmet

Yazarlığa Niyet Okurluğa Kısmet
Doğan Hızlan

YARATICI YAZARLIK konusunda birçok kurs açıldı, birçok kitap yayımlandı. Hiç kuşkusuz bazı tartışmaları da beraberinde getirdi. Çünkü yararlı bir yanı olduğu kadar aldatıcı bir yanı da var. Birinci soru şu olmalı: Yaratıcı yazarlık kursuna giden biri gerçekten yazar olabilir mi?

Benin yanıtımı merak ederseniz, yazayım. Eğer yetenek varsa, bu yeteneğini donanımlı kılar, içindeki yazarlık tohumunu yeşertebilirse, pekâlâ olabilir.
Ben bilgi kadar yeteneğe de inanırım.
Gelin görün, bu işin eğitimini alanlar bile mutlaka yazar olmuyorlar. Yani ispatlanmış, böyle bir süreç yok.
Ancak, bu kurslara, bu çalışmalara gidenlerin bir başka açıdan geliştikleri kanısındayım. İyi bir okur olabilirler, bunu da küçümsemesinler, en azından edebiyatı tanıyorlar, dünya edebiyatının ünlü yapıtlarından haberdar oluyorlar.Yaratıcı Yazarlık sözü beni her zaman düşündürmüştür. Yaratma sözünün dışlandığı bir yazarlık biçimi var mı? Ben bilmiyorum, bilenler beni uyarsın.
Yaratıcı Yazarlık kurslarının bir faydalı, bir de zararlı yanı vardır.
Eleştirmen, denemeci, edebiyat uzmanı, öğretim üyesi kişinin verdiği bilgiler büyük ölçüde nesnel olabilir, ama bir romancı romanı, bir şair şiiri, bir öykücü öyküyü anlatırken örnekler verirken acaba kendi anlayışından sıyrılabiliyor mu? Yoksa kendi edebiyat anlayışının izini sürüp, onları da peşinden mi götürüyor? Kendi anlayışını mı onlara öğretiyor.
Benim değişik mesleklerden arkadaşlarım, bu kurslara gittiler, hiçbirinin hedefinde yazar olmak yoktu, sadece iyi bir edebiyat okuru olmak için bunu seçmişlerdi.
Genel bir edebiyat tarihini gözden geçirdiler, dünya edebiyatının okunması gerekli olan eserlerinin adını öğrendiler, bunları okuma yöntemi konusunda bilgi sahibi oldular. Bu kadarı bile bu kursların yararı için yeterli.
Yazar olmaya gelince, herkes nasibi kadar bu işten yararlanır.

* * *

BEN kendi yorumumu yaptıktan sonra, beni bu yazıya götüren nedenleri açıklamalıyım. Hürriyet Gösteri (1) ile Varlık dergisinde (2) bu konuda çıkan yazılara bir dipnot koyma gereği duydum. Değişik yazarların görüşlerinden bir bölümü yansıtacağım.
Kaynaklarda, olumlu ve olumsuz düşünceler çarpışıyor, ben bu çarpışma arenasından bazı sahneleri okurlarıma ileteceğim, bu konuda seçim yapma aşamasında olanlara da katkıda bulunmak isterim.
Yalnız dergi sayfalarında değil, ayrıca kitaplarda da Yaratıcı Yazarlık için birçok bilgi bulabilirsiniz.
Şimdilik bunlardan üçünün adını verebilirim: Semih Gümüş’ün Yazar Olabilir miyim?-Yaratıcı Yazarlık Dersleri, Murat Gülsoy’un Büyübozumu: Yaratıcı Yazarlık, Roland Fishman’in Yaratıcı Yazının Sırları.
Gerek kurslarda söylenenler, gerek kitaplarda yazılanlar, edebiyatı seven ama onunla fazla haşır neşir olmayanlar için bir fırsat. Daha doğrusu edebiyatla ilgilenmeyen birinin işinden çıktıktan sonra dünyasını zenginleştirecek, hayata ve dünyaya daha ilgi çekici bir gözlükle bakmasını sağlayacak bu kurslar. Şimdi yazacağım birilerini kızdırabilir. Edebiyatın hobi yapılması da güzel bir şey, bir kişi için kazanç.
Ama kimsenin de şevkini kırmayalım, belki bu bilgilerle, içindeki cevheri keşfeden de çıkar aralarından.
İki tarafı keskin bir bıçaktan söz ettiğimizi unutmayalım, bu kurslar sonunda ben oldum diyenlere de rastlayabiliriz.

* * *

BU konuyu sürdüreceğim.

 

1) Hürriyet Gösteri dergisi, sayı 308, Ocak-Şubat-Mart 2013
2) Varlık, sayı 1265, Şubat 2013

 

Kaynak: Hürriyet Gazetesi

20.02.2013