ÖYKÜ KÜRSÜSÜ; M.S.Aslankara; Fatigül Balcı Öyküsü Üzerine

Fatigül Balcı Öyküsü Üzerine
M.Sadık Aslankara

 

Fatigül Balcı’nın paylaştığı dört öyküsünden “Sebil”i aldım ben.

Fatigül, uzanıp da bir türlü okuyamadığım yayımlanmış bir romanın yazarı. Romanına henüz sıra getirememiş olsam da, ilginçtir, buna karşın bir oyun dosyasını okuduğumu söyleyebilirim onun. Andığım dört öykü ise bilmediğim bir yanını daha ortaya koydu yazarın; demek ki öykü de verimliyor Fatigül.

Neden “Sebil”i seçtim? Öykünün yaslanmak zorunda olduğu nirengiler, “Sebil”de yerli yerinde olduğu, karakterle olay örgüsünün karşılıklı işleyişi tıkır tıkır yürüdüğü, son olarak başarılı bir tersinleme öyküsü olduğu için.

Okuduğumuz öyküyü gelin birlikte şöyle bir harmanlayalım.

“Sebil”, Özge adlı anlatıcıyla, baştan bu yana ilgi duyduğu Yiğit arasında, her ikisi için de farklı bir duvarın örüldüğü anlaşılan, ilişki-iletişim izleğine dayalı bir öykü. Kendisini “sebil” olarak gören Yiğit karşısında, duygusallığa, melodrama düşmeden dengede bir duyarlıkla ama kendi iç sesiyle konuşan anlatıcı Özge, bu tutumuyla kendini anlamlandırmakla kalmıyor, beri yandan kadın sorunsalına dönük bilinçli bir tutum da ortaya koyuyor aynı zamanda.

Bunlar, diyelim bir öykü zanaatı olarak yerine getirmesi zorunlu teknik gereklikler. Ancak Fatigül, öykünün bu gereklilikleri yanında iyi bir anlatı kurma hüneri de sergiliyor öyküsünde. Öyküyü, bir yandan gerekirlikleri yerli yerinde işlenmişliğiyle verirken bunu sağlam temeli olan iyi bir anlatı kurarak da perçinliyor diyebiliriz. Rahat, kıvamlı anlatım, sözdizimlerindeki hareketli, yer yer oynak yapı, “Sebil”in bir çabuk okunmasını sağlıyor.

Yukarıdan bu yana sıraladığım özellikler nedeniyle zaten yazarın, anlatı kurma konusunda enikonu deneyimli, ötesinde yazım birikimine sahip olduğunu anlayabiliyoruz kolayca.

İş, öyküde bütün bu zanaatçılığı, anlatı kurma hünerini aşarak artık kendi öyküsünü kurmaya gelmiş görünüyor Fatigül Balcı için. O halde Fatigül’ün öyküdeki yolunun açık olduğunu söylemek pekâlâ olanaklı bana göre.

Ama onun tutumunu hep birlikte gözleyip izleyeceğiz demektir. Yani bir “turnusol” var Fatigül’ün önünde; öyküyü sürdürüp geliştirecek mi, buradan dönecek mi yoksa?

Bilgesu Erenus’un Nereye Payidar’daki sorusunu yineleyelim gelin Fatigül için: Nereye Fatigül nereye?

Hadi öyküye, öyküye!