YARATICI YAZARLIK: Enis Batur; ‘Hazır Metin Değil Katır Metin’

Enis BATUR:
“Hazır Metin Değil Katır Metin”
(9.8.2018 YAZISIDIR.)

 (Aşağıdaki alıntı, Göl Yazı adlı yapıtı üzerine, Emrah Kolukısa’nın Enis Batur’la Cumhuriyet gazetesinde yaptığı söyleşiden aktarılmıştır.)

“Benim gözümde yazarın ‘ev’i masasıdır, onu nereye yerleştirebilirse orada çalışacak demektir. Yazar evlerinde masa hazır tutuluyor ister istemez. Konuk yazar bir süreliğine o masanın ‘hâkim’i olacağının da, bütün bütüne sahibi olamayacağının da bilincinde. Yazar evi kuran merciler, çağıracakları konuklar için ortalama bir düzen hazırlarlar, bu da her yazara uymayabilir. Ben bir anlamda kendi ‘iç masa’sı olan yazarlar familyasındanım, kolay ve hızlı uyum sağlarım koşullara. Kendi iç huzursuzluğum fazlasıyla yeter bana, onun için dışımda müşkülpesent sayılmam.”

“Enis Batur, ilk bakışta Ahmet Haşim’in bir Bursa gezisi metnini okuyor ve bunu yaparken yanlara açılıyor, dibe dalıyor, yukarılara tırmanıyor. Bir tür iç yolculuk söz konusu Göl Yazı’da. Gerçek ile düşsel olan birbirlerine yapıştırılıyor. Geçmişin görüntüleri şimdiki zamana aktarılıyor. Ben okurundan etkin katılım bekleyen yazarlardanım, önüne ‘hazır metin’ koymaktansa ‘katır metin’ koymayı yeğlemem bundan.”

“Yerel ölçütlerle çok üretken, evrensel ölçütlerle ortalama üretkenlikte olduğumu düşünüyorum. Büyük sır sayılmaz, hemen her gün yazı masama oturmaya çalışırım, yıllardır süren, pek aksamayan bir iş. Yayıncılık başka, kişinin hayatını kazanmak için yaptığı diğer mesleklerden, mühendislikten ya da kimyagerlikten özünde çok farklı olmayan bir iş dalı. Yazarlığa daha yakın olduğu düşünülebilir, tersi de: Yazarlığa daha zararlı da olabilir!”

 

(Yukarıdaki alıntı, Emrah Kolukısa’nın Enis Batur’la söyleşisinin yer aldığı Cumhuriyet’in 5 Ağustos 2018 tarihli sayısından alınmış, yazarlarla Cumhuriyet gazetesinin hoşgörüsüne sığınılarak aktarılmıştır.)