ATÖLYE’DEN: Ayşegül Daylan; Hareket Bereket Atölyesi

Hareket Bereket Atölyesi…
Ayşegül Daylan

Atölyeye başladığın ilk günün akşamında yaptıklarımızı düşünürken, kendimi, ipte tek kolundan asılı duran bir kazağa benzetmiştim.

Birkaç gün sonra atölyenin kadınları, bilgileri, bilge yazardan alıp önce bedenlerinde yoğurdular, ardından akıllarına yolladılar. Günler geçtikçe birbirleriyle kenetlendiler. Sözcüklerle, cümlelerle, öykülerle, masallarla, şiirlerle, kurallarla öyle ekmekler pişirdiler ki yorgunluklarını unuttular. Ne çok tekrar yaptılar, ne düzensiz dizilişler. Soyutladılar, sevmedikleri cümlelerini çöp kutularına attılar. Dönüştürdüler, leitmotiv kullandılar. Çelişkilere düşmemeye özen gösterdiler. Artalan çalışmaları yaptılar. Türkçe olan anadilimizi en güzel haliyle kullandılar. Yeni kelimeler ürettiler. Dillerinin öğrencisi olmaya çalıştılar. Her gün şiirler, masallar okumayı ilke edindiler. Yazdıklarını düzeltmek için üzerinden bir uyku vakti geçmesi gerektiğini öğrendiler. Yeniden, yeniden yazmayı, sesli sesli okumayı ihmal etmediler. On iki günde mucize yaratmaya çaba sarf ettiler.

Bu çalışmaların sonunda, atölye bittiğinde, akşam düşüncelere dalıp gittim yine. “Az gittim uz gittim” diyerek son cümlemi yazmaya karar verdim.

Kendi adıma ilk gün tek kolla asılı durduğum ipte öğrendiklerimle, kazandığım dostlarımla, diğer kolumu da ipteki tek kolumun yanına astım.