ÖYKÜ ÇİLİNGİRİ; Ursula K. Le Guin’e Kulak Vermek…

Ursula K. Le Guin’e Kulak Vermek…

Aşağıdaki alıntılar, hep kitap tarafından “Atölye” dizisinde yayımlanan Ursula K.le Guin’in Dümeni Yaratıcılığa Kırmak (Çev.: Damla Göl, 2017) adlı yapıtından yayınevinin hoşgörüsüne sığınılarak aktarılmıştır.

“…Yazar sesinizi bulmaya en iyi, kendi kendinize sessizce çalışarak yaklaşabilirsiniz.” “Bir eserin tamamlanıp tamamlanmadığı –yapmaya niyetlendiğim şey tam olarak bu, yaptığım işin de arkasındayım– kararı sadece yazar tarafından verilebilir ve bu kararın doğruluğunu yalnızca kendi eserini okumayı öğrenmiş bir yazar belirleyebilir.” “Pek çok yazarın mutabık kaldığı az sayıdaki şeyden biri de henüz bitirdiğimiz bir eser üzerindeki yargılarımıza güvenemeyeceğimizdir. Metnin kusurlarını ve güzelliklerini görebilmek için en az bir iki günlük gerçek bir ara verdikten sonra bakmak gerekir.”

“Zanaat, sanatı mümkün kılar.” “ Yazma eylemini, kendini ifade etmenin bir yolu, bir terapi biçimi olarak veya ruhsal bir yolculuk olarak tartışmayacağım. Elbette böyle şeyler de olabilir, ancak her şeyden önce -ve eninde sonunda- yazmak bir sanattır, zanaattır, bir üretimdir, işin zevki de buradadır. / Bir şeyi iyi yapabilmek, kendinizi ona adamaktır; bir bütünlüğün peşinde olmak, işin özünü gözetmektir. Bir şeyi iyi yapmayı öğrenmek ömür boyu sürebilir. Buna değer.”

“(Yalnızken sesli okumaktan korkmayın! Sadece kısa süreliğine şapşal gibi hissedeceksiniz, ama sesli okuyarak öğrendikleriniz bir ömür yanınıza kâr kalacak.)”

“Özgünlük kültü, yazarlık dersi verenlerin taklidi hakir görmesine sebep olmuştur. Şimdiyse internet üzerindeki özensiz alıntı paylaşımlarıyla kafası karışan pek çok yazar, asıl hakir görülmesi gereken intihal gerçeği ve yazarın işine yarayan taklit kavramı arasındaki farkı bilmemektedir. Niyet meselesi. Bir şeyi size aitmiş gibi yutturmaya çalışırsanız, bu intihaldir. Ancak eserleri yayımlanmış bir yazarın ‘tarzında’ yazılmış bir paragrafa imzanızı atarsanız, bu bir alıştırmadır.”

“Bir sürü insan, yetersiz öğretmenler yüzünden ‘klasiklerden’ korkuyor veya yazarların yalnızca kendi çağdaşlarından bir şeyler öğrenebileceğine inanmaya itilmişler. Gerçekten iyi bir şeyler yazmak isteyen bir yazarın, şahane şeyler okuması gerekir. Kapsamlı okumalar yapmıyorsanız veya sadece dönemin moda yazarlarını okuyorsanız, dilinizle neler yapabileceğiniz konusunda oldukça sınırlı bir fikriniz olur.”

 

(Yukarıda hep kitap yayınevinin hoşgörüsüne sığınılarak aktarılan alıntıların kaynağı, “Atölye” dizisinde yayımlanan Ursula K.le Guin’in Dümeni Yaratıcılığa Kırmak (Çev.: Damla Göl, 2017) adlı yapıtının “Giriş” bölümüdür. Bu kitapla aynı yayınevinin yine “Atölye” dizisinde yer alan Kendra Levin’den Sen de Kendi Hikâyenin Kahramanısın (Çev.: Begüm Kovulmaz, 2017) adlı yapıtını yakınlarda Cumhuriyet Kitap’ta daha geniş yazacağımı duyurayım.)