ÖYKÜ KÜRSÜSÜ: M.S.Aslankara; Erdal Beşer Öyküsü Üzerine

Erdal Beşer Öyküsü Üzerine
M.Sadık Aslankara

Erdal Beşer, bir hekim. Ötesinde, halk sağlığı alanında Nusret Fişek’in ardıllarından yetkin bir tıpbilimci. Beşer, İnönü Üniversitesinin 2017’de düzenlediği “Her Hastalık Bir Hikâyedir” başlığı altındaki “Öykü Yarışması”na gönderdiği “Neden, Neden?..” adlı öyküsünü bizimle de paylaştı.

Edebiyatımızda, azımsanmayacak sayıda hekimin yazınsal alana katkısı söz konusu. Zaman zaman bu hekimlerin öykülerine Cumhuriyet Kitap’ta değiniyorum.

Konuya on yıllar önce Dr. Turhan Temuçin’in, Hastane mi Kestane mi adlı oyunuyla dikkatim çekilmişti. Sonrasında hastayla hekim arasındaki ilişkinin aslında karşılıklı öykü oluşturmak olduğunu gözlemlemiştim bir biçimde. Hasta-hekim ilişkisindeki ilişkinin de, hikâye etme olgusu bağlamında önemini gözlemiş, ötesinde bunu kavramıştım.

Gerçekten her hasta, hekime hastalığını hikâye ederek başlıyor denebilir, hekim de dinlediği işte bu hikâye üzerinden kendi hikâyesini örüntülemeye girişiyor. Böylece hasta-hekim ikilisi arasında sürekli gelişen, değişen bir hikâye etme olgusu yaşanmış oluyor.

Ancak Erdal’ın öyküsü, hasta-hekim ilişkisinden kalkarak doğrudan hekime yoğunlaşan dokusuyla, buna dönük yerleştirdiği alt katmanlarıyla, okuru farklı çağrışımlarla buluşturan bir anlatı getiriyor bana göre.

Bir etik sorunsalı tartışıyor da denebilir öyküdeki iki karakter: anlatıcıyla arkadaşı. Böylelikle öykü, doğaya karşı savaşım vermeyi başaran Köy Enstitüsü kökenli doksanlık “delikanlı”nın, günümüz insanının vurdumduymaz davranışı karşısında nasıl da çaresiz kaldığını gösterirken bir bakıma hasta-hekim arasında yaşanan hikâye temelli ilişkilenişten önce insan karakterine yönelmenin önemini vurgulayıp bu gerçekliğin altını çiziyor.

Erdal’ın öyküsünde, alttan alta Doktor Çehovvari bir yaklaşımın da kendini duyurduğu söylenebilir. Nitekim azımsanmayacak sayıdaki hasta-hekim ilişkisine gönderme, ötesinde gülünesi hüzün bağlamında alınabilecek Çehov öyküleri anımsanabilir şuracıkta. İşte Erdal da benzer biçimde bir humoru işleyip bizi içli, can yakıcı bir gerçekliğiyle yüzleştiriyor hasta-hekim ilişkisinin.